ÜNİVERSİTE BÖLÜM TERCİHİ ve MESLEK SEÇİMİ
Yaşamımızın çoğunu uykuda ve çalışarak geçiriyoruz ve buna rağmen sevmediği bir işi yaptığını söyleyenler bir hayli fazla.
Bu mesleğimizi seçerken zamanında aldığımız yanlış kararlarla kendimizi mutsuz ediyoruz..
Peki bu nasıl oluyor?
Mesleği seçerken eskiden aman iş garantisi olsun vardı, sonra çok para kazandırsın isteği ortaya çıktı. Avukatlık, mühendislik, doktorluk en çok tercih edilen meslekler oldu.
Bununla beraber de kendi hayalini gerçekleştirememiş veya çocuğunu eşin dostun çocuğuyla kıyaslayan anneleri ve babaları memnun etme isteği oluştu. Annesinin babasının tercihini izledi çocuklar, sadece not alma, dersi geçme hedefiyle okudular okullarını. Tek derdi çocukları mutlu olsun kendi ayakları üstünde dursun olan anne babalar ise yeter ki okulunu bitirsin çocukları bir işe girsin istediler.
Kimi insanlar hatalarını geç fark ettiler ve eğitimini aldıkları meslekleri icra etmiyorlar, biyoloji okumuş pazarlama uzmanları, tıp okumuş müzisyenler biliyoruz. Kimi insanlar ise bu değişim şansını bulamadılar ve yaptıkları işi sevmeden yapmaya devam ediyorlar.
Peki bir insan mesleğinde nasıl mutlu olur? Seçtiği mesleğin, yeteneklerine, ilgisine ve motivasyon kaynaklarına uygun olmasıyla mutlu olur. Yetenekle, ilgiyle ve motivasyonla beslenen bir meslek, hayatın bir parçası olur. Kişinin kimliğinin bir parçası haline gelir. Mecburiyetten değil, para kazanmak için değil, keyifle uğraşır, daha çok özen gösterir, merakını cezbeder ve sonucunda daha üretken ve daha başarılı olur, kazanç kendiliğinden gelir.
Bu ne demek? Üniversitede bölüm seçerek başlayan meslek seçimini kendimizi, ilgi alanlarımızı, yeteneklerimizi ve motivasyonlarımızı tanıyarak seçmemiz gerekiyor.
Yeteneklerimizin içinde neler var?
Müzikal yetenek, sporcularda olan fiziksel yetenekleri biliyoruz. Bunun dışında, dikkatimiz, hafızamız, görsel, işitsel, dokunsal hangi uyaranlara açık olduğumuz, el becerimiz, sözel veya sayısal becerilerimiz, üç boyutlu düşünme veya mekanik yetenek gibi iş hayatını etkileyen yeteneklerden bahsedebiliriz. Bunlar dışında pratik çözümler üretme, organizasyon, ikna, empati, etkileme, risk alma gibi davranışsal yetenekler de iş hayatında dikkate alınan yeteneklerdir. Kurumlar, pozisyonun gerekliliklerine göre ihtiyaç duydukları yetenekleri belirler ve adaylar arasından bu yetenekleri taşıyan adayı seçmek üzere işe alım süreçlerini tasarlarla.
İlgi alanlarımız yapmaktan keyif aldığımız şeyleri ifade eder. Yeni şeyler denemek, maket yapmak, oyun oynamak, arabalara, kıyafetlere, bitkilere, hayvanlara, eski eşyalara, şiire ilgi duymak gibi farklı ilgi alanlarımız olabilir. İlgi alanlarını bulamayan bir sürü kişi olduğu da bir gerçek. Yoğun okul hayatı ve sınav hazırlığı, aşırı bilgisayar ve televizyon kullanımı, kişinin kendini dinlemesini yani ilgi alanını bulmasını zorlaştırabilir.
Motivasyonumuz ise değerlerimizle ilgilidir. Hayatta bize anlamlı gelen şeyleri ifade eder. Başkalarına yardım etmek, ekipçe beraber hareket etmek, başarılı olmak, kendini geliştirmek, ismin duyulması, merak gibi motivasyonlara sahip olabiliriz.
İlgi alanlarımız da, motivasyonlarımız da yeteneklerimiz de birden çok olabilir. Bazı kişiler çok yönlü olur ve birçok şeyle uğraşırlar, derneklerde çalışırlar, işyerinde çokça sorumluluk üstlenirler, sporla ilgilenirler. Bazı kişiler ise tek yönlüdür. İlgi alanları spesifiktir.
Üniversitede bölümü seçmek için öncelikle bu alanlarda kendini tanımak gerekiyor, kendini tanıyabilmek ise yeni keşiflere zaman ayırmakla mümkün.
Üniversitede Bölüm seçmek yani meslek seçmek için ne gibi yöntemler var?
Bunun için kariyer ve mesleklerle ilgili uzmanlığı olan kişilerden yardım alınabilir. Bu yardım sürecinde kariyer danışmanı kişiyi tanımaya çalışır. Tanımak için belli ölçekler uygular. Sorular sorar. Yapılan çalışmada danışman ilgi alanlarını, motivasyon kaynaklarını ve yetenekleri belirledikten sonra alternatifler sunar. Seçimin sorumluluğu her zaman kişinin kendisindedir.
Meslek temaları
Meslek seçimi konusunda halen geçerliliğini koruyan yaklaşım Holland’ın tipoloji kuramıdır.
Bu kuramda insanlar 6 farklı kişilik tipiyle ifade edilir. Kullanılan ölçeklerle öne çıkan kişilik tipine göre en uygun mesleğin seçilmesi amaçlanır.
6 çeşit tip vardır; gerçekçi, araştırmacı, sosyal, geleneksel, girişimci, ve sanatçı
Gerçekçi tipteki kişiler, nesneleri, araçları, makineleri, hayvanları bitkileri sistematik biçimde kullanmaya önem verirler. Somut olarak el becerisiyle üretmekten hoşlanırlar. Mühendislik, teknisyenlik, üretim, tarım gibi alanlar bu alana girer.
Araştırmacı kişiler, gözlemlemeyi ve anlamayı severler. Merak duyguları güçlüdür. Yaptığı şeyin detaylarına hakim olmak isteyen, anlamak için okuyan, soran ve gözlemleyen kişilerdir. Akademik alana yatkındırlar.
Sosyal kişiler, insan ilişkiler ile beslenir. Başkalarını bilgilendirmek, geliştirmek, yardım etmek gibi insanı ilgilendiren işlere ilgi duyarlar. Sorunlarını sosyal becerilerini kullanarak çözerler. Öğretmenler, psikologlar bu gruba girer.
Girişimci kişiler, kazanç elde etmeye odaklıdır, ikna becerileri gelişmiştir, hedef koymak ve bu hedefe ulaşmaktan hoşlanırlar. Cesur, hırslı, konuşkan kimselerdir. Ticaretle uğraşanlar, satışçılar bu guruba girer.
Geleneksel kişiler, verilerle ilgilenmekten, kuralların ve işleyişin olduğu sistematik işleri yapmaktan hoşlanırlar. Rutini ve belirliliği severler. Ofis yönetimi, muhasebe gibi işler bu gruba girer.
Sanatçı kişiler; kendilerini serbestçe ortaya koyabilecekleri, sistem ve düzen dayatmasının olmadığı, fikirlerin, hayallerin ve tasarımın yer aldığı işlerden hoşlanırlar. Sanatçılar, mimarlar, grafikerler, görsel tasarım içeren işlerle uğraşanlar bu gruba girer.
Bazı kişilerde birden çok ilgi alanı geliştiğinden birden çok tipte özellik gösterebilirler. Mühendisliğe yönelen gerçekçi tipte biri aynı zamanda girişimci özellikte olursa kendi işini daha kolay yapabilir.
Öngörülere göre, teknolojinin gelişmesiyle gelecekte yazılım ve teknoloji tabanlı işlerin önem kazanacağını söylüyor. Aynı zamanda insana dokunan işler de önemini kaybetmeyecek. Sağlık da önemli gelişmelerin olduğu bir alan. Genetik araştırmalar, besin ve tarım araştırmaları önem kazanacak. Sağlık ve turizm gibi hizmet alanları önemini koruyacak.
Psikolog Özge BERÇİN