Psikoterapi alanında, bilimsel geçerliliği ve yararlılığı kanıtlanmış çeşitli terapi yöntemleri vardır. Bunlardan biri de ‘Çözüm Odaklı Terapi’dir.
Çözüm Odaklı Terapi (ÇOT), danışanın sorunlarına odaklanmak yerine, terapi sürecinin sonunda elde etmek ve başarmak istedikleri üzerine odaklanan yaklaşık 60 yıllık bir terapi yöntemidir. Çözüm, danışanın kendinden kaynak alır ve bu durum danışanın özgüvenine olumlu bir etki yaratır. Kişinin şu ana kadar hiç denemediği ve yapamadığı ile değil, geçmişteki başarıları ile ilgilenir. Danışan sorunların daha baş edilebilir olduğu dönemleri hatırlamak konusunda cesaretlendirilir. ÇOT, var olan sorunu ortadan kaldırmayı amaçlamak yerine, olumlu olanları yaratmayı ve çoğaltmayı hedefler.
Bu terapi tekniğinde üç temel soru oldukça önemlidir. İlki danışanın bu terapiden beklentilerinin neler olduğudur. İkincisi, bu beklentilerinin gerçekleştiği bir durumda gündelik hayatında neler değişeceğidir. Son olarak, bu beklentileri gerçekleştirmek uğruna şimdiye kadar attığı adımların neler olduğudur. Terapistin amacı, bu soruları danışana kendi cevaplarını bulmayı teşvik edici ve harekete geçirici biçimde sunmaktır. Bu sorulara yapıcı cevaplar danışan tarafından verilebildiğinde, danışanın hayatında önemli değişiklikler gelişir.
Çözüm odaklı terapiye göre, problemli davranış ne olursa olsun, problemin daha az gözlemlendiği ya da tamamen yok olduğu zamanlar, yani istisnalar her zaman olacaktır.
ÇOT’ nin merkezinde sorular yatar. Soru tiplerinden örnekler;
- Problemsiz konuşma (kendinizde en beğendiğiniz özellikler?)
- Tedavi öncesi değişim (bu terapiden en büyük beklentiniz?)
- Arzu edilen gelecek (… olsaydı ne değişirdi?, mucize sorusu)
- Örnekler istisnalar (…isteğinize ne zaman karşı koyabiliyorsunuz?)
- Baş etme (bu durumla nasıl baş ediyorsunuz?)
- Kaynakları bulma (başka ne gibi zor durumlarla baş edebildiniz?)
- Kendine bakış, kimlik soruları (Bu size kendinizle ilgili ne öğretiyor?)
- Başkasının bakış açısı (mucize (…) gerçek olduğunda bunu kim fark ederdi, sizde ne görürdü?)
ÇOT, diğer terapi tekniklerine göre kısa süreli olması ve hızlı sonuç vermesi nedeniyle tercih edilen bir yöntemdir. Özellikle psikodinamik yaklaşımlara göre, çözüm odaklı terapide seans sayılarının daha kısa olduğunu söyleyebiliriz. Buna ek olarak çözüm odaklı terapi, tanı, teşhis ve bozuklukların ne olduğu ile ilgilenmez. Diğer bir ifadeyle, bireyin tanısı, çözüm odaklı terapide süreci etkilemez. Çözüm odaklı terapide her birey terapiye verdiği yanıtlara göre süreçte ilerler.
Detaylı bilgi ve terapiye başvurmak için bizden destek alın.
Uzman Psikolog Aylin Cengiz Akpınarlı