Zaman zaman çılgınca bir koşuşturma, kaygı, stres ve yorgunluk içinde misiniz? Kaçan kovalanır mantığıyla sürekli mutluluğunuzun peşinde misiniz? Peki her birimizde bir yerlerde bolca huzur ve mutluluk kaynağı olduğunu biliyor musunuz? Bu kaynak otuz yılı aşkın süredir yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Aslında bazı kültürlerde yaşatılan ve eski dönemlerde çok iyi bilinen bu sır ‘’farkındalık meditasyonu’’ adıyla tekrar hayatımıza girdi.
Farkındalık çalışmaları kaygı, stres, üzüntünün kalıcı hale gelmesini, tükenmişliğe ve depresyona dönüşmesini engeller, içimizdeki yaşam sevincini açığa çıkarmada bizlere yardımcı olmaktadır. Farkındalık zihni eğitme yöntemidir. Farkındalıkla birlikte bellek gelişir, yaratıcılık artar ve tepkilerin hızı yükselir. Daha belirgin bir dünya görüşü benimsetir ve değişmesi gereken şeylerle ilgili daha akılcı kararlar almamızı sağlar.
Olumsuz duygular yaşadığımızda bu duyguyu ortadan kaldırmak istememiz normaldir. Bunun için çözüm aradığımızda geçmiş pişmanlıklar ya da gelecek endişeler su yüzüne çıkabilir. Ancak bu durum kendimizi daha da kötü hissetmemize yol açar ve kısır bir döngünün içinde kalabiliriz.
Farkındalık ile birlikte kendimizi eleştirmeden gözlemler ve kendimize karşı anlayışlı davranırız. Acı verici bir deneyim yaşadığımızda, mutsuzluğa kapıldığımızda bunu kişisel olarak anlamak yerine acının tüm insanlığın ortak payı olduğunu kavramayı ve bu hisleri gelip giden bir misafir gibi ağırlamayı öğrenir, olumsuz düşüncelerin girdabına kapılmaktansa onları yakalamayı başarırız.
Araştırmalar farkındalıkla birlikte zihnin farklı çalışmasını sağlayan bir yanı olduğunu kanıtladı. Meditasyon yaptıkça beynin mutluluk, empati ve anlayış gibi duygularla ilgili bölümlerin giderek daha da aktifleştiği çalışmalarca kanıtlandı. Bu yararlar için sekiz hafta her gün meditasyon yapmanın yeterli olduğu bildirildi.
Uygulamaya baktığımızda, bilinenin aksine farkındalık çalışmalarında bağdaş kurup yerde oturmak zorunda değiliz, uygulayıcıların çoğu oturarak bu çalışmaları yapar. Herhangi bir işle meşgulken, otobüste, iş yerinde molalarda bunu uygulayabilirsiniz.
Aşağıda deneyimleyebilmeniz için bir dakikalık bir çalışması ekliyorum
- Arkası düz olan bir sandalyede dik olarak oturun. Mümkünse arkanıza yaslanmayın, omurganız kendini desteklesin. Ayaklarınızı yere basın ve gözlerinizi kapatın ya da yere bakın.
- Dikkatinizi nefes alıp verişinize odaklayın. Her alınıp verilen nefeste, yaşadığınız değişik duyguları fark edin. Özel bir şey olmasını beklemeden nefesinizi izleyin. Nefes alıp verme şeklinizi değiştirmeniz gerekmiyor.
- Bir süre sonra dikkatiniz dağılabilir. Bunu fark ettiğinizde kendinizi zorlamadan yeniden nefes alıp verişinize odaklanın. Farkındalık çalışmasında en önemli şey dikkatinizin dağıldığını fark etmeniz ve kendinizi zorlamadan tekrar nefese odaklanmanızdır.
- Zamanla zihniniz durgun bir su gibi sakinleşebilir ya da sakinleşmeyebilir. Eğer sakinleşti ise bu geçici olabilir. Eğer kızgınlık, huzursuzluk hissederseniz bu anlık olabilir. Ne olursa olsun bastırmadan bunun olmasına izin verin.
- Bir dakika sonra gözlerinizi açın ve etrafınıza bakın.
Umarım keyifli bir deneyim olmuştur.
Kaynak: Farkındalık- Mark Williams& Danny Penman
Begüm Toprak
Uzm. Psk. Danışman& Psikolog