Günümüzde çocuk ve ergenlerde depresyon yaygın olarak görülmeye başlamıştır. Ciddi bir ruh sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen depresyon vakaları ile ilgili bilimsel kaygı son zamanlarda oluşmaya başlamıştır. 70’li yıllara kadar çocukluk çağı depresyonu ya çok nadir görülmekte ya da yok sayılmaktaydı. Geçmişte çocuklarda depresyon belirtileri görülmekteydi ancak tanı ölçütlerinin yetersizliği nedeniyle tespit edilememekte ya da o dönemdeki bazı görüşler yüzünden varlığı kabul edilmemekteydi. Daha sonraları depresyonun belirlenmesinde, yetişkinler için kullanılan mevcut teşhis yöntemleri çocuk ve ergenler için de kullanılmaya başlandı. Ancak çocukluk depresyonunu, yetişkin depresyonundan ayırt etmekte zorlanılmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda ise gelişimsel sürecin önemi vurgulanmaktadır ve depresyonun her aşamasında çocukluk ve ergenlik dönemine özgü klinik belirtilerin olduğu vurgulanmaktadır.
Çocukluk depresyonunun teşhisi karmaşık olmasına rağmen bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim süreçleri göz önüne alındığında çocukların sıkıntılarının görünüşünün, yetişkinlerinkiyle aynı olmayacağı açıktır.
DSM V’e göre majör depresyon belirtileri (belirtilerden beş ya da daha fazlasının veya en az birinin görülmesi)
- Çökkün duygudurum
- Son derece azalan ilgi veya zevk
- Önemli kilo kaybı veya kilo alımı ve iştah azalması veya artması
- Ajitasyon veya psikomotor gerilik
- Uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma
- Yorgunluk veya enerji kaybı
- Değersizlik, aşırı veya uygunsuz suçluluk duyguları
- Düşünme ve odaklanmada güçlük çekme
- Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar düşüncesi, intihar girişimi veya planı
Ruhsal Bozukluklar ve Tanı Kitabı’na (DSM IV) göre; depresyon tanısı konulurken yetişkinlerde görülen belirtilerinin aynısının ergenlerde ve çocuklarda da görüldüğüne dair veriler sunan çalışmalar bulunmaktadır. Yine de yaşla birlikte daha baskın olan bazı belirtiler olabileceği de dikkate alınmalıdır. Mesela çocuklar da bedensel belirtiler, sinirlilik ve sosyal yoksunluk gibi belirtiler daha fazla görülürken yetişkinlerde rastlanan psikomotor gerilik, aşırı uyku ve sanrılar gibi belirtiler bulunmayabilmektedir.
Okul öncesi çocuklarda (6-7 yaşa kadar) depresyonla ilişkili olabilecek belirtiler:
1. Ağrılar (özellikle baş ve karın ağrısı)
2. Oynama ve okula gitme keyfinde azalma
3. Yaşa uygun sosyal beceriler edinmede zorluk
4. Kaygı (özellikle ayrılık kaygısı)
5. Fobiler
6. Ajitasyon veya hiperaktivite
7. Sinirlilik
8. İştah azalması
9. Uyku bozuklukları
Çocuk ne kadar küçükse somatik belirtiler, çocuk büyüdükçe ise yetişkinlere özgü belirtiler öne çıkmaktadır. Küçük çocuklarda alt ıslatma, üzgün yüz ifadeleri, yetersiz iletişim becerileri, sık ağlama, tekrarlayan hareketler, agresiflik gibi belirtilerin de dikkate alınması gerekebilir.
Bu dönemde intihar düşüncesi ya da teşebbüs gerçekleşmez. Duygularını sözel olarak ifade edemeyen bu yaştaki çocuklarda intihar düşüncesi nadir olarak görülse de ebeveynlerden birisinde ciddi depresyon olması ya da ciddi sosyal problemlerin yaşanıyor olması bazı durumlarda özel olarak bunu dikkate almayı gerektirebilir. Mesela; kendine zarar verici bazı davranışlar (kafasını şiddetli ve tekrarlayıcı bir şekilde sert bir yere vurmak gibi, kendini ısırmak, tehlikeli bazı nesneleri yutmak ve kaza eğilimi gibi şeyler intihar teşebbüsü olarak da düşünülebilir.
Okul çağındaki çocuklarda (6-12 yaş dönemi) depresyon belirtileri:
1. Üzüntü, sinirlilik ve/veya donukluk
2. Kendinden zevk alma yeteneğinde eksiklik
3. Üzücü görünüm
4. Kolay ağlama
5. Yorgunluk
6. Akranları ile zayıf ilişkileri olması ve izolasyon
7. Düşük benlik saygısı
8. Azalmış ve zayıf okul performansı
9. Ayrılma kaygısı
10. Fobiler
11. Ölüm arzusu veya düşüncesi
Okul çağındaki çocuklarda depresif bir ruh hali sözlü olarak ifade edilebilir. Sıklıkla iletilen üzüntü, sinirlilik ve can sıkıntısı olmaktadır. Üzgün görünürler, kolayca ağlarlar, Sınıf arkadaşlarının ondan hoşlanmadığına dair ifadeleri olabilir. Eğlenmek ya da eğlenceli bir şeyler yapmak konusunda isteksiz olurlar. Öğretmenler 9-10 yaş arasındaki çocuklarda okul veriminde değişiklikler olduğunu gördüklerinde bazen çocuklardaki depresyon belirtilerini fark edebilirler.
Okul öncesi ve okul çağındaki depresyonu olan çocukların hayallerinde, arzularında, fantezilerinde, oyun temalarında baskın olarak başarısızlık, hayal kırıklığı, yaralanmalar, kayıp, terk, aşırı suçlama, eleştiri ve ölüm öne çıkar.
Ergenlerde (12 yaş üzeri) depresyonun belirtileri
1. Sinirlilik ve istikrarsızlık
2. Depresif mizah
3. Enerji kaybı
4. Motivasyon ve önemli ölçüde ilgi eksikliği
5. Psikomotor gerilik
6. Umutsuzluk ve/veya suçluluk duygusu
7. Uyku bozuklukları
8. İzolasyon
9. Konsantrasyonda zorluk
10. Kötü okul performansı
11. Düşük benlik saygısı
12. İntihar fikirleri ve girişimleri
13. Şiddetli davranış sorunları
Depresyondaki ergenler her zaman üzgün değildirler. Kararsızlık, duygusal patlama ve öfke davranışları daha ön plana çıkar. Gençlerin çoğunda (%80’inden fazlası)sinirli bir ruh hali, enerjisizlik, ilgisizlik ve belirgin ilgi eksikliği, alkol, uyuşturucu kullanımına yönelme, aşırı küfürlü konuşma gibi davranış sorunları görülebilmektedir. 12 yaş civarında soyut düşünme geliştiği için ölüm olgusu ile birlikte intihar düşüncesi ve intihar girişimi bu dönemde ortaya çıkabilmektedir. Erkeklerde kızlara göre en yaygın belirtiler üzüntü, boşluk, can sıkıntısı, öfke ve kaygı olurken kızlarda popülerlik konusunda kaygı, dış görünümlerinden memnuniyetsizlik, düşük benlik saygısı görülebilmektedir. Genel olarak ise saygısızlık, meydan okuma, küçümseme hissi, sınıfta kalmak, evden kaçmak, fiziksel şiddet ve taciz, soygun, alkol kötüye kullanımı gibi davranış bozuklukları depresyonun göstergesi olabilmektedir.
Çocuk ve ergenlerde depresyon görülenlerde depresyon tanısına ek olarak, yetişkinlikte depresyon tanısı alanlara göre anksiyete bozukluğu, davranış bozukluğu, dikkat eksikliği bozukluğu, madde kullanımı ve yeme bozukluklarına daha yaygın olarak rastlanmaktadır.
Çocuklarda ve Ergenlerde Depresyonun Risk Faktörleri
- Ailedeki ebeveynlerden birinde depresyon öyküsü
- İlişki kaybı (ebeveyn, kardeş veya yakın arkadaş kaybı gibi)
- Çevresel stres faktörleri,
- Sağlık ve uyum sorunları, genetik faktörler
- Aile ortamında stresli yaşam olayları, ebeveyn çatışmaları, ebeveynin destek algısının eksikliği
- Olumsuz çocukluk deneyimleri, travmatik yaşantılar (örneğin fiziksel, duygusal, cinsel ihmal ve istismar vb)
- Kötü akran ilişkileri, iletişim ve ilişkilerde sosyal beceri eksikliği
- Düşük benlik algısı
- Düşük psikolojik esneklik ve dayanıklılık, etkisiz baş etme becerileri
Sonuç olarak; depresyonu olan çocuklara erken tanı koyabilmek için düşük benlik kavramı, sosyal beceride yetersizlik, davranış sorunları, okul uyumsuzluğu ve düşük esneklik kapasitesine sahip çocuklara daha fazla dikkat etmek gerekmektedir. Erken yaşlardan itibaren çocukluk depresyonunu önleyici tedbirler alınması, bu önlemlerin aile ve eğitim ortamlarında uygulanması önem arz etmektedir. Okullarda, çocukların benlik saygısını, sosyal becerilerini arttırma, olumlu sosyal davranışlar ve problem çözme becerisi kazandırma, esneklik, duygu düzenleme, stres kontrolü ve okul uyumunu geliştirme gibi destekleyici programlar eklenebilir. Ayrıca çocukluk depresyonu ile ilgili sosyal ve duygusal becerilerin gelişimini teşvik edebilecek işbirliği oyunları ve duygusal zekâ programları da faydalı olacaktır. Gelecekte şiddeti artmış depresyon tanısı alabilecek çocuk sayısının artmaması için, okullarda düzenli olarak risk altındaki çocukların gelişimi araştırılmalı, düzenli ruh sağlığı taramaları yapılmalı ve tüm çocukların psikolojik refahını sağlamak için erken yaşta önleme programları uygulanmalıdır. Ebeveynlere ve çocuklarla birebir ilgilenen meslek gruplarına eğitimler düzenlenmelidir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Bahls, SC. “Depression in childhood and adolescence: clinical features.” Jornal de Pediatria, Vol: 78, No: 5, 2002
http://www.jped.com.br/conteudo/02-78-05-359/ing.pdf
Bernaras, E and others. “Mild and severe childhood depression: differences and implications for prevention programs in the school setting” Psychology Research and Behavior Management. 2018; 11: 581-588.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6237138
Clark, M., K. L. Jansen and A. Cloy. “Treatment of Childhood and Adolescent Depression” American Family Physician. 2012 Volume 86, Number 5
https://www.aafp.org/afp/2012/0901/p442.pdf
DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı, Çev. Prof. Dr. Ertuğrul ÖZKÖK, Boylam Psikiyatri Enstitüsü, HYB Yayıncılık, Ankara.
Lima D. “Bipolar disorder and depression in childhood and adolescence.” Jornal de Pediatria, 2004: 80, 11-20.
http://www.scielo.br/pdf/jped/v80n2s0/en_v80n2Sa03.pdf
Malhotra, S. and P. P. Das. “Understanding childhood depression.” Indian J Med Res 125, 2007, 115-128.
http://medind.nic.in/iby/t07/i2/ibyt07i2p115.pdf
McGee, R. and S. Williams “A Longitudinal Study of Depression in Nine-Year-Old Children” Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry. 1988, Vol. 27:3, 342-348.
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0890856709655878
M. Melis KAYA
Sosyal Hizmet Uzmanı (MSW)
Aile Danışmanı
Avrupa Akredite EMDR Uygulayıcısı (Practitioner)